Bir Gün Uyanıp ‘Artık Yapamıyorum’ Demekten Korkuyorum.
- Onur Kılıç

- 3 gün önce
- 2 dakikada okunur
Bir süredir kendime sakladığım bir cümle var içimde. Kimseye söylemediğim, yüksek sesle bile düşünmeye çekindiğim bir cümle…
“Ya bir gün uyanıp… artık yapamıyorum dersem?”
Bu cümle hem çok basit, hem çok ağır. Bir mesleğe yıllarını vermiş bir insanın, içinden yükselen en sessiz ama en güçlü korkulardan biri. Çünkü bu cümle, yorgunluğu değil; biten bir umudu anlatıyor aslında.
Sektör Büyüyor Ama İçimiz Küçülüyor
Gastronomi, dışarıdan bakıldığında pırıltıları çok olan bir dünya. Ama o pırıltının altında, herkesin neredeyse ezbere bildiği bir gerçek var: Bu sektör, insanı sevdiğiyle sınayan bir yer.
Saatler uzun, beklenti yüksek, baskı büyük. Ve en zoru da şu: Kimse senin ne kadar yorulduğunu gerçekten görmüyor.
Bazen bir işin ağırlığını sırtınla değil, ruhunla taşımaya başlarsın. Asıl yorgunluk orada birikir.
“Ben bu mesleği seviyorum ama…”
Bu “ama” kelimesi çok şey saklıyor.
Ben mesleğimi gerçekten seviyorum. Mutfak benim için sadece bir çalışma alanı değil; karakterimi, mücadelemi, hayallerimi koyduğum yer.
Ama bazen sevdiğin şey bile seni tüketmeye başlayabiliyor. Çünkü mesele meslek değil; mesleğin içine sıkıştığın düzen. Saygının yok, karşılık yok, nefes yok. Sana ait bir yaşam yok.
Bu yüzden o cümle ara ara gelip kulağıma fısıldıyor:“ Ya bir gün artık yapamıyorum dersen?..”
Korkunun Kaynağı Vazgeçmek Değil, Bitmek
Ben vazgeçmekten korkmuyorum aslında. Yanlış bir yola girmekten korkmuyorum. Yeni bir sayfa açmaktan, hata yapmaktan da korkmuyorum.
Benim korkum başka: İçimdeki ateşin bir gün sönmesinden korkuyorum.
Beni ayakta tutan şey hep bir hayaldi. Kendime ait bir düzen, adil bir sektör, gençlerin umudu olabileceğimiz bir yol…Bir gün uyanıp bu hayalleri hissedememekten korkuyorum.
Bir insanın tükenmesi işini kaybetmesi değildir; kendini kaybetmesidir.
Bu Cümleyi Kurmak Zayıflık Değil
Sektörde herkes güçlü görünmeye çalışıyor. Kimse “yoruldum” demiyor.Kimse “dayanamıyorum” demiyor. Herkes rolünü oynuyor, maskesini takıyor.
Ama ben bugün dürüst oluyorum: Bazen gerçekten yoruluyorum. Bazen tüm yükü tek başıma taşıyormuş gibi hissediyorum. Bazen sistemi değiştirmek için çabaladıkça, sistem daha da ağırlaşıyormuş gibi geliyor.
Bu cümleyi kurmak zayıflık değil. Bu cümle, hâlâ içimde savaşacak bir şeylerin kaldığını gösteriyor.
Belki de Soru Şu…
Ben “artık yapamıyorum” demekten korkmuyorum. Asıl korkum…Bunca emek, bunca mücadele, bunca hayalin karşılığını bulmadan bir gün bitmek.
Bu ülkenin mutfaklarını değiştirmek, gençleri ayağa kaldırmak, sektörün çarpık düzenini göstermek için yola çıktım. Yoruldum, evet…Ama pes etmek için değil, değişmesi gerekeni daha net görmek için yoruldum.
Bu yüzden o cümleyi içimde saklıyorum ama teslim olmuyorum:
Bir gün uyanıp “Artık yapamıyorum” demek istemiyorum. Çünkü hâlâ yapılacak çok şey var.
-Photoroom.png)



Yorumlar