top of page

Nereden Nereye

Birçoğumuzun severek tükettiği ve özellikle son yıllarda ülkemizde de popüler hale gelmiş olan kruvasanın nasıl ortaya çıktığını biliyor musunuz? Günümüzde kruvasan, Fransızca'da "croissant" olarak adlandırılmaktadır. Birçok katmandan oluşur ve milföy hamurundan tereyağı ile yapılır. Avrupa'nın her yerinde, özellikle Fransa'da genellikle kahvaltıda sıkça tercih edilen bir yiyecektir. Peki, kruvasan günümüzdeki haline nasıl geldi? Gelin, birlikte tarihin tozlu raflarına doğru bir yolculuğa çıkalım.


Kruvasan aslında Viyanalıların 13. yüzyılda icat ettiği "Kipferl" tatlısının bir uyarlaması olarak ortaya çıkmıştır. Kipferl'in orijinal hali hakkında çok fazla bilgiye sahip olmasak da sade veya fındıklı olarak servis edilen basit bir hamur işidir. Doğu Avrupa'da yaygın olarak tüketilen ve Yidiş mutfağının temelini oluşturan Rugelach ile benzerlik gösterir.

Şu anki kruvasan şeklinin aksine, Kipferl sembolik Fransız "croissant au beurre"den daha tatlı, daha yoğun ve daha az tereyağlıdır. Şimdilerde Kipferl, Noel kurabiyesi veya kahve yanı tatlısı olarak kullanılmaktadır.


Kipferl'in hilal şeklinde yapılmasının altında ise efsanevi bir hikaye yatmaktadır. Efsaneye göre, 1683'te Osmanlı Devleti Avusturya'ya saldırmak için Viyana'ya gelir. O zamanlar Viyana surlarla çevrilidir. Osmanlı Devleti'nin surlardan geçip Viyana'yı kuşatabilmesi için stratejik bir hamle yapması gerekmektedir. Surların altını kazarak tünel oluşturup bu tünellere barut yerleştirerek patlatmaya karar verirler. Gündüz herkesin içinde bunu yapmak imkansız olduğu için, gece herkes uyurken, kimse daha uyanmamışken yapmaya karar verirler. Fakat hesaba katmadıkları bir şey olur. Sabahın erken saatlerinde uyanan fırıncılar, ekmekleri sabah kahvaltı sofralarına yetiştirmek için erkenden kalkıp fırınlarının başına geçtiklerinde yer altından tıkırtılar duyup şüphelenirler ve şehrin muhafızlarına haber verirler. Sonunda, Polonya Kralı ve müttefik kuvvetlerinin ordusu ufukta görünür.


Osmanlılar çaresiz kalır ve geri çekilirler. Dolayısıyla savaş kazanılır ve Viyana kurtarılır.

Fırıncılar ise zaferde ve şehirlerini kurtarmakta önemli bir rol oynadıkları için bu durumu anmak adına özel bir hamur işi yaparlar. Yaptıkları hamur işi Kipferl hamurunun aynısıydı, şekli ve adı hariç. Yeni Kipferl'leri Osmanlı bayrağının sembolü olan hilal şeklinde yaparlar. Böylece Kipferl yiyen herkes kazandıkları zaferi hatırlayacak ve gururlanacaktır. Tatlının ismini ise Avusturya Almancası'nda "hilal" anlamına gelen Kipferl koymaya karar verirler.


Peki, bu tatlı Fransa'ya nasıl geldi? 1857-1839 yılları arasında Avusturya'da doğan fırıncılar August Zang ve Ernest Schwartzer, Paris'te La Boulangerie Viennoise adında bir fırın açarlar ve Kipferl de dahil olmak üzere çeşitli Avusturya usulü unlu mamuller sunarlar. Bu ürünler kısa sürede çok popüler hale gelir. Popüler olan bu hamur işleri, Fransız fırıncılara ilham verir ve Kipferl hamuru zamanla daha hafif ve daha hassas hale yani şu anki kruvasana dönüşür. Bu popülerlikle birlikte Avusturya Almancası'nda hilal anlamına gelen Kipferl kelimesi de yerini Fransızca'da hilal anlamına gelen "croissant" kelimesine bırakır. İsmi değişen Kipferl, şu anda Fransız sembolü olarak kabul edilmektedir.

 
 
 

Comentarios


İLETİŞİM

ANKARA

Tel: 534 431 20 29 |  | gasto.magazinee@gmail.com

Abone ol 

Gönderiminiz için teşekkürler!

bottom of page