top of page

Köyümüze Geri mi Dönsek?

Yazar Şefika Onur Batmaca'nın kaleminden "Köyümüze Geri mi Dönsek?" başlıklı yazı,

kırsal yaşamın sunduğu zenginlikleri ve agro-turizmin ekonomik ve kültürel katkılarını gözler önüne seriyor. Bu yazı, kırsal alanlara olan ilginin arttığı günümüzde, şehirlerin gürültüsünden uzaklaşarak doğanın ve lezzetin tadını çıkarmak isteyen herkes için ilham verici bir okuma sunuyor.


Geçenlerde bir seyahat sırasında, kendi aramızdaki bir sohbette şehirlerin özellikle iş arayışı sebebiyle nasıl dolup taştığından; köylerin gitgide boşaldığından bahsettik. Tabi sürekli göç alan popüler beldeler değildi kastettiklerimiz. Sonrasında bunun üzerine düşünmeye başladım.


Kırsal olarak tanımlanan alanlar; doğal ortamları, kültürel mirası, yöresel ürünleri ve kendine has dokusuyla müthiş bir zenginlik içerir aslında. Hepsi bir yana, kırsal demek, tarım demektir. Tarım demek beslenmedir. Beslenme ise dev bir sektörün varoluş sebebidir. Ancak tarım, kırsalı kalkındırmak için ülkemizde tek başına yeterli değil. Son yıllarda kırsal hayata yönelik artan ilgi, tarım ve turizm arasındaki ilişkiyi de geliştirdi. Turizmin önemli bir ayağı olan gastronomi, agro-turizm diye adlandırılan tarım turizminin de bir parçası oldu. Kırsal çevrenin dokusuna uygun bir konaklama yerinde, üretime yönelik faaliyetlerle iç içe, bir şeyler öğrenmenin ve ortaya çıkarmanın verdiği tatminle cazip bir seçenek haline geldi agro-turizm. Sürdürülebilir olması ise cabası... Gerçek bir gastro-turist ne ister? Sadece Michelin yıldızlı restoranlarda yemek yemeği değil elbette. Farklı kültürlerin yiyecek ve içeceklerini denemeyi, yöresel mutfağı tanımayı, varsa hikayelerini dinlemeyi, bunların üretim süreçlerini görmeyi, hatta bu süreçlere katılmayı ister. Gastro-turist bu konuda bilgili ve tecrübelidir. Harcama yapmaktan kaçınmaz. Hal böyle olunca da beklentisi yüksektir. İşte bu noktada şehirlerdeki restoran deneyimlerinin ötesine geçip, kırsala yönelme de başlar. Agro-turizm bu yanıyla üst segment turisti de etkileyebilecek potansiyelde bir oluşum.


Avrupa'da pek çok ülke şarap bağları ve peynir üretim noktaları gezileri, tarımsal ürün toplama ve kırsalda yemek pişirme atölyeleri, gastro müze ziyaretleri gibi aktiviteleri uzun zamandır sunmakta. Hakkını yemeyeyim, bizde de bir süredir bunlar yapılmakta. Ancak belli beldelerle sınırlı kalmış durumda. Oysa pek çok kırsal alanımızın kendine has ürünleri ve farklı yöresel dokuları var.


En başa dönecek olursak, agro-turizm aslında daha az maliyetle daha kârlı bir ekonomik faaliyet olanağı sunuyor. Sağladığı ekonomik katkı, halkın dışarıya göç etmesini engelliyor, hatta nüfusu artırıyor.


Doğup büyüdüğü toprakları o kişiden daha iyi kim tanıtıp sunabilir ki? Şehirlerde bir gelecek peşine düşmek yerine kırsalın sunduğu zenginlikleri görmek ve değerlendirmek bazen en iyi seçenek olabilir.

1 Yorum


ozturkozgur641
05 Haz 2024

Şehirli insanın kırsal romantizmini anlatan bir yazı olmuş

Beğen
bottom of page